Eleştirel pedagoji yaklaşımını benimseyen akademisyen ve öğretmenler, öğrencilerin eleştirel düşünebilen yurttaşlar olarak yetiştirilmesi konusunda eğitimin önemli bir katalizör görevi görebileceğini düşünürler. Bu anlayışa göre toplumsal dönüşümler sınıfta başlar ve öğrencilerin gittiği her yere, aileye, çevreye, dolayısıyla tüm topluma yayılabilir. Bir başka deyişle, sınıflar egemen grupların çıkarlarının sağlama alındığı yerler olabileceği gibi adaletsiz toplumsal yapıları, ayırımcılıkları ve eşitsizlikleri irdeleyen ve dönüştürmeye çalışan alanlar da olabilir. Bu alanın nasıl şekilleneceği önemli ölçüde öğretmenlerin üstlendikleri rollerle ilişkilidir. Bu roller ise daha çok öğretmen yetiştirme süreçlerine göre şekillenir.