Önce Anadili

Eğitim bir güçtür ve dil bu güce erişmenin hem aracı hem de belirleyenidir. Anadili temelli çiftdilli eğitim modelleri, öğrencilerin özgüvenlerini artırmakta, onları daha mutlu etmekte, kendilerini daha rahat ifade edebilen, daha katılımcı, hayal gücü yüksek ve yaratıcı insanlar olmalarını sağlamaktadır.

Eşitsizlik, ayrımcılık ve çatışmanın etnisite, dil ve kültürle doğrudan ilişkili olduğu bilinen bir olgudur. Ayrıca dünyada birçok ülkenin çoketnili ve çokdilli olduğu da bilinmektedir. Bu nedenle eğitimin nasıl yürütüleceği, müfredatın içeriği ve öğrenme ve öğretimin diliyle ilgili şiddetli tartışmalar cereyan etmektedir. Son zamanlarda Kürtçe anadilinde eğitimle ilgili yürütülen tartışmalarda da bunu görebiliriz. Başta okullar olmak üzere resmi kurumlarda, sömürgecinin dili (örneğin Hindistan bağlamında İngilizcenin kullanımı gibi) ya da seçkinlerin veya egemen topluluğun dili “öteki”lerin dillerini genellikle tahakkümü altına almaktadır. Kürtçenin ve Türkçe dışındaki birçok dilin Türkiye’deki durumu da budur. Oysa eğitime birinci dilinde (aynı zamanda evde öğrenilen dil veya anadili de denebilir) başlayan bir çocuğun okulda daha başarılı olabildiği ve bu çocuğun diğer dilleri daha iyi öğrenebildiği saptanmıştır. Son zamanlarda Kürt öğrencilerle yapılan çalışmalar da buna işaret etmektedir.


Comments are closed.