BARIŞ MEKÂNLARI: Çatışma Çözümü ve Toplumsal Barış İnşasında Sivil Toplum Kuruluşlarının Deneyimleri

BARIŞ MEKÂNLARI: Çatışma Çözümü ve Toplumsal Barış İnşasında Sivil Toplum Kuruluşlarının Deneyimleri
BARIŞ MEKÂNLARI: Çatışma Çözümü ve Toplumsal Barış İnşasında Sivil Toplum Kuruluşlarının Deneyimleri

Çatışma çözümü ve toplumsal barış inşası alanında farklı zaman ve mekânlarda meydana gelen vakalar Kürt çatışması gibi uzun yıllar süren devlet-içi (intra-state) kimlik temelli, teritoryal çatışmaların derin toplumsal yarılmalar meydana getirdiğini ortaya koyuyor. On yılları bulan bir çatışma tarihiyle birlikte, etnik/ulusal ilişkilerin eşitsizlik ve güç ilişkisine dayalı olduğu, derin sosyoekonomik eşitsizliklerin hâkim olduğu, demokrasi düzeyinin düşük ve siyasete katılım araçlarının sınırlı olduğu, çatışmaların belli bir bölgede yoğunlaştığı, can kayıplarının fazla ve zorla yerinden etmelerin yaygın olduğu vakalarda toplumsal ilişkiler köklü şekilde bozulur. Toplumsal ayrışmaları giderecek gerçek anlamda bir toplumsal barışın inşası söz konusu ilişkilerin yeniden kurulmasını gerektirir.

Barış evinin inşası uzlaşı mekânlarıyla mümkün. Uzlaşı mekânlarını oluşturmak ise ne tek başına çatışmaların durmasıyla olabilir ne de tek başına çatışan aktörlerin yapabileceği bir şeydir. Daha da ötesi, siyasi aktörler de böylesi bir toplumsal inşayı tek başına yapamazlar. Zira sanıldığının aksine çatışmalar sadece çatışan taraflar arasında cereyan etmez. Bu çatışmalar ekonomik, sosyal, kültürel, idari, mekânsal, psikolojik birçok alanda toplumsal ilişkileri yıkar ve çatışmaların neden olduğu nefret ve düşmanlıklarla “zehirlenmiş” yeni toplumsal ilişkiler, bu ilişkilerin şekillendirdiği alt-sistemler ve sistemler oluştururlar.

Şiddetsizlikten öteye geçmek, siyasetten öteye uzanmak, zehirlenen toplumsal ilişkileri yeniden kurmak mikro ölçekten makro ölçeğe çok katmanlı, çok aktörlü ve çok boyutlu bir toplumsal mobilizasyonu gerektirir.

Sivil toplum aktörleri böylesi bir mobilizasyonda kilit bir rol oynayabilirler. Sadece toplumsal alanda ilişkilerin yeniden kurulmasına değil, aynı zamanda siyaset alanının da dönüşümüne katkı sunabilirler.

Toplumsal uzlaşı inşasında STK’ların rolleri üzerine çalışan Thania Paffenholz ve Christoph Spurk sivil toplum örgütlerinin yedi işlevinin altını çiziyor: (1) vatandaşların korunması, (2) izleme ve hesap verebilirlik, (3) savunuculuk ve kamusal iletişim, (4) grup içi sosyalleşme ve barış kültürü, (5) çatışmaya duyarlı toplumsal birliktelik, (6) arabuluculuk ve kolaylaştırıcılık ve (7) doğrudan hizmet sağlama/sunma.

Bu çalışma, Paffenholz ve Spurk tarafından geliştirilen teorik çerçeve4 baz alınarak planlanan “DİSA: Barış Okulu” kapsamında organize edilen çatışma çözümü ve toplumsal barış inşasında sivil toplum aktörlerinin deneyimlerinin paylaşıldığı “Çatışma Çözümü ve Toplumsal Barış İnşasında STK’ların Rolü” başlıklı programın tartışmalarından oluşuyor.

Comments are closed.